Sanatta Romantizm [değiştir]Goya'nın
Reading adlı tablosu.
1820-
1821. Museo del Prado,
MadridRomantizm, resimde de kendini gösterdi ancak ifadesini biçimden çok düşüncede bulduğundan belirli bir üslup benimsemedi.
Goya,
Turner,
Delacroix'in coşkunluğu kadar
Blake'in
yeni klasikçiliği ya da
Delaruche'nin
kurallara bağlı tarzı, Füssli'nin düşselliği, Biedermeier'in burjuva
dünyası romantizm hareketinden kaynaklanır. Romantizm, klasikçilik
kuramının önderi
Ingrer'i
de etkilemiştir. Doğa duygusuna metafizik bir anlam kattı, kimilerine
bir renk zevki aşıladı, özneliği, melankoliyi, kaygıyı doruk noktasına
çıkardı; akıldışı olanı savundu, gotik hayranlığını kamçıladı;
doğuculuğu yüceltti; şövalye romanları, İskandinav sagaları ve
Ossian'ın düzmece şarkılarında kendine konular aradı.
Plutarkhos'un
kişilerinin yerini, Shakspeare'in, W. Scott, Bryon, Goethe,
Hugo'nunkiler aldı. Fırtınalar, gün batımları, uçurumlar, baykuşlar,
kurukafalar, ürkmüş atlar, ikonografide önemli bir yer tutmaya başladı.
İngiltere'de
Edmund Burke'ün "A
Philosophical Enquiry into the origine of our ideas of the sublime and Beautiful" adlı kitabıyla başlayan romantizm, Gainsbrarough'u son yapıtlarında ve bir ölçüde
Reynolds, Reaburn, Lawrence'in büyük portrelerinde kendini gösterdi. Füssli
(Kabus, 1782, Goethe museum, Frankfurt), Blake, J.Martin, S.Palmer'in yapıtlarında da hayal gücü önemli bir yer tuttu. Cozens, Cotman, Constabla gibi manzaracıların
şiirsel anlatımı, Turner'da biçimlenip parçalanmasıyla kendini gösteren bir yoğunluk kazandı.
İspanya'da romantizm Goya tarafından yüceltildi.
Fransa'da Oors (
Nasıra Savaşı, 1801, Nantes Müzesi) ile başlayan romantizm Gericalt
(Madusa'nın şalı, 1819, Louvre) ve İngiliz Bonington ile devam etti.
Amerika'da da A. B. Durand ve şair Coleridge'in dostu W.Allston'un adları sayılabilir.