Edebiyatta Romantizm [değiştir]Romantizm bir
edebiyat akımı olmanın ötesinde, 18.yy.sonu ile 19.yy.başlarında
Avrupa'da yer etmiş belli bir duyarlılığı belirtir.
İngiltere ve
Almanya'da doğan bu hareket
Fransa ve Güney Avrupa ülkelerine
(İtalya ve İspanya)biraz daha geç girmiştir. Klasik edebiyat akımına tepki olarak 18.
yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazanan
Romantizm, insanın yaratma özgürlüğü önündeki her şeye karşı durur. "En
iyi kural, kuralsızlıktır" diyen romantikler, insanın duygularını, düş
gücünü hayata geçirmesini ve insanı düzeltmenin toplumu düzeltmekle
olabileceğini savunurlar.
İngiliz romantiklerinden
Percy Bysshe Shelley.
İngiltere [değiştir]İngiliz romantikleri yalnızca uygarlığın yapmacılığına, tarihin
acımasızlığına değil, aynı zamanda köleliğin yeni biçimlerine,
yabancılaşmaya, modern kapitalizm yolcuları acımasızca sömürmesine de
karşı çıktılar. İlk kuşak İngiliz romantikleri
William Blake (Masumluk Şarkıları, 1789),
William Wordswoth (Olgunluk Şarkıları, 1794) ve
Samuel Taylor Coleridge (Lirik Badlar, 1798) coşkuyla
Fransız devrimcilerinin yanında yer almışlardır. İlk İngiliz romantizmi doğuya, kadınlık, çocukluk dünyasına yöneliktir.
İkinci romantik kuşak
Lord Byron yaşamda duyulan acıyı dile getirmekte ya da asi kahramanların şarkısını söylemektedir.
[2] 1824'te başkaldıran Yunanlılar'ın arasında ölümüyle romantik umutsuzluğun simgesi olmuştur.
Percy Bysshe Shelley doğada insan için bir avunma getirmiştir
(Ode to a Nightingale). İrlanda melodilerin yazarı Moore ve onu izleyen ve yapıtıyla uluslararası başarı yakalayan Byron önemli romantiklerdir.
Walter Scott "Göldeki Kadın-The Lady of the Lake, 1810" adlı tarihi romanıyla kendini kabul ettirmiştir.
Almanya [değiştir]Friedrich Schiller, Alman romantiklerindendir.
Alman romantizmin kaynakları XVIII.yy.'a kadar uzanır.
Klapstock ve
Lessing yenilenmenin öncüleridirler. "Sturm und Drang" hareketinin kökennde de onların etkisi hissedirlir.
Herder'in yanı sıra
Goethe ve
Schiller de bu hareketin içindedirler. Romantizm,
Hödlerlin ve
Jean-Paul gibi sonraki kuşağın temsilcilerinde daha belirgindir. Son romantikler arasında
Eichendorff,
Ludwig Uhland,
Mörike ile romantizmden etkilenmekle kalmayıp bu hareketin tüm özlemlerini paylaşmayan
Heine sayılabilir.
Fransa [değiştir]Geçmişten devralınan her şeyin söz konusu edilmesine dayanan ve
anlaşılması güç bir modernlik verilerine göre biçimlenen bu yeni
duyarlılığın ortaya çıkış biçimleri
Fransız Devrimi'nin hemen öncesinden başlayarak Fransa'da her dönemde varlığını sürdürdü.
Fransa'da romantizm
Rousseau ve
Mme de Stael'i okuyan ve
Chateaubriand'ı ustaları sayan kuşağı temsil eder. Romantizm
Lamartin, sanatta özgürlüğü savunan
Hugo,
Vigny,
Musset kendini kabul ettirdi ve Nerval, Gauter, P.Borel gibi sanatçıları etkiledi.
Stendhal,
Dumas gibi geçmişe yönelmek yerine içinde yaşadığı toplumu betimlemeyi yeğledi.
İtalya ve İspanya [değiştir]İtalya ve
İspanya'dan
çıkan romantikler beklendiği kadar geniş bir çevreye yayılamadılar.
Tarihsel koşulların etkisiyle, edebi hareket bu iki ülkede sıkı sıkıya
siyasete bağlı kaldı. İtalya'da liberaller ve yurtseverler öncelikle,
romantiklerdi. G.Brechet ve S.Pellico
(Conciliatore'nin kurucuları) ile Manzoni
(Nişanlılar) önemli temsilciler arasındadır. Büyük bir şair olan
Leopardi döneme damgasını vururken Carducci de Risorgimento'nun bağımlı edebiyatına karşı çıkar. İspanyol romantizmi
Rivas dükü ve
José Zorrilla'nın oyunlarıyla tiyatroda etkili oldu. Ayrıca Espronceda'nın daha sonralarıyla
Becaver'in şirleri önemli ürünlerdir.
Türkiye [değiştir]Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra başlayan ve Batı edebiyatı örnek tutularak meydana getirilen Tanzimat edebiyatının (
1859-
1895) ilk yıllarında romantizm akımının başlıca kişilerinin başlıca yapıtları verildi.
Hugo,
Chateaubriand,
Dumas; tiyatro alanında özellike
Gothe ve
Schiller anılabilir. Tanzimat edebiyatının pek çok yazar ve şairi
(Ahmet Mithat, Namık Kemal, Şemsettin Sami, Abdulhak Hamit, Recaizade Mahmut Ekrem) romantizm akımının etkisindedirler.
Namık Kemal'in
İntibah romanı Kamelyalı Kadın'ın;
Vatan yahut Silistre oyunu da
Romeo ve Juliet'in etkisindedir.
Edebiyat-ı Cedide döneminde
Halit Ziya Uşaklıgil'nın
Mai ve Siyah adlı romanındaki Ahmet Celal karakteri romantik yazarları okumak için özlem duyar.
[3]II.Meşrutiyet döneminden sonra Milli Edebiyat döneminde
Yusuf Ziya Ortaç'ın Binnaz adlı oyununda Hugo'nun etkisi vardır.